Atatürk’ü seviyor musunuz?
WordPess kullanıcılarına okuyucularına ve internet kullanıcılarına sormak isterim,cumhuriyet rejiminin kurucusu Mustafa Kemal’i seviyormusunuz?yada saygı duyuyormusunuz? yoksa kayıtsız bir bakış mı var?
Doğrusu Türkiyede Mustafa Kemal hala bir tabu ve üzerinde etraflıca ve bağımsızca konuşabilmek çok zor.Örneğin milli mücadelenin en önemli isimleri mustafa kemal, rauf orbay,ali fuat cebesoy,kazım karabekir.Ancak Cumhuriyetin ilanında sadece Mustafa Kemal var.Sizce Kazım Karabekir cumhuriyete karşımıydı.Elbette hayır ancak savaş sonrasında Mustafa Kemal tüm ipleri elinde toplamak için bu önemli isimlerin hepsini pasifize etti.Bir şekilde iktidarından uzaklaştırdı.Savaşta yapılanlar doğruydu peki ya savaştan sonra yapılanlar.Onların içinde yanlış olan hiçbirşey yokmuydu?
Mustafa Kemal’i nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bostancı için bir cevap yazın Cevabı iptal et
Son Yorumlar
 | İsmailağa cemaati suçluyu buld… için Anonim |
| BDP’li Belediye Başkanı… için Anonim |
 | Deniz Baykal ve Nesrin Baytok… için baykalsesk |
 | Olay “Teyzem Latife… için Gercekler |
 | Olay “Teyzem Latife… için Enem |
 | Olay “Teyzem Latife… için Hasso |
| Olay “Teyzem Latife… için OnceVatan |
| Olay “Teyzem Latife… için OnceVatan |
Popüler Yazılar
KARŞI DEVRİMCİLER 
Ali fuat ,Rauf (Bey) ,Refet, Kazım Karabekir Paşalar iktidar olsalardı ne değişecekti sizce. Bunlar Atatürkün yetiştiği harp okulundan yani ayni materyalist pozitivist okuldan yetiştiler. İstiklal Harbi paşalarından en dindarı Fevzi Paşaydı ki ne yazık ki onu da zaten Yahudilikle itham edip ,bağlı olduğu tarikatı sabetayistlikle suçlamaktasınız.Çünkü Atatürkün hep yanında yer almıştı.
Mhp kasetleri bölümünüzle ilgili bir de araştırma yapın .Çünkü kasedini koyduğunuz kişilerin kimisinin 2 eşli olduğu ve ilk eşlerinin de durumdan haberdar oldukları açıklanmıştı. Bu yayınınız dolayısıyla caiz olmayabilir. Allah kul hakkından , ölünün ardından yanlış konuşup vebal almaktan hepimizi korusun.
Simdi burda kendime 2 soru sormam gerekiyor
1. Neden sevmeliyim
2. Neden sevmemeliyim
Benim sevmemek icin nedenlerim oldukca fazla onun icin sevmiyorum, ancak bu kisiden kisiye degisebilecegi gibi, kimisi sevebilir hatta abartip ilahlastirip peygamber ilan edebilir. Ornek olarak suleyman nazif’in cocuklugumdan beri aklamdan cikarmayi basaramadigim cumlesini vereyim, “Bir fayda gormedik arap felsefesinden, gazi bize bir din ver Turk nefesinden”. Bu cumledeki arap felsefesi diye deginilen sey ne yazikki dunyanin %23ünün kutsal kirabi olan Kur’an’dir. Neyse bu konu uzar, onu icin burda frenliyorum.
Ayrica mustafa kemal’i ata olarak dayatmak oldukca sacma bir eylem, benim dedemle ayni donemde yasamis bir adam benim nasil atam olucak, zorla olacak ismidir bu, bunu tarihte mustafa kemalden baska kimse yapmamistir, oyle bir dertleride olmamistir zaten. Bu psikolojik bir gerilim ve biseylerin ustunu ortmenin cabasidir, bir insan neden ataturk gibi bir soyadi alma ihtiyaci duyar? Yada bir millete zorla ata olunur mu? aradan 300 400 sene gecsin, eger millet istiyosa seni ata olarak anarlar. Bak fatih’e, istanbul’a istese kendi ismini veremezmiydi?? Koskoca osmanli padisahlarinin bile cogunun ismine ya bi cesme yada bi cami vardir, onlarinda cogunu kendileri, kendi paralariyla, donemlerinde yaptirmislardir. cumhuriyet tarihi(ki tarih demeye dilim varmiyor) dalkavukluklardan ibaret bozulma donemidir benim icin. Umarim insanlar kendilerine ceki duzen verirler.
Bütün dünya bilsin ki, Türkiye’deki zihniyet kemalizm belasıdır! Evet! Türkiye’de ne basın, ne de yayın söz sahibi değildir! Mahkemeler, hükümetler söz sahibi değildir! Siyasi partiler de söz sahibi değildir! Demokrasi ve laik düzen de söz sahibi değildir! Millet de söz sahibi değildir! Ve bunların hiçbiri iktidar değildir! Hâkimiyet hiçbirinde yoktur! Türkiye’de tek bir söz sahibi, tek bir iktidar, tek bir hâkimiyet vardır. O da Kemalizmdir! Evet! Kemalizm nedir? Kemalizm demek, Mustafa Kemal’in kendisinin putlaştırılması, sözlerinin her şeye hâkim olması, demektir! İşte Kemalizm budur! Türkiye kurulduğundan beri idare ve iktidarı elinde tutan işte bu zihniyettir! Anayasalar ve laik ölçüsünü hep Kemalizm’den alır. Türkiye’de her şey bu zihniyete göre uygulanır! Türkiye’de hâkim olan Kemalizm’dir! Diğerleri birer görüntüden ibarettir, hep lafta kalır! İşte son anayasaları: “Bu anayasa Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman atatürk’ün belirttiği milliyetçilik anlayışı ve onun inkilap ve ilkeleri doğrultusunda… hazırlanmıştır!” denmektedir. Aynı Anayasanın 42. maddesinde eğitim ve öğretim mevzuunda şöyle denmektedir: “Eğitim ve öğretim, atatürk ilkeleri ve inkilapları doğrultusunda… planlanır ve düzenlenir!” Siyasi partiler kanunu da böyledir: “madde 4: ‘siyasi partiler; atatürk’ün ilke ve inkilaplarına bağlı olarak çalışırlar!” Kemalizm Türkiye’de her şeye yön vermektedir. Malum olduğu üzere, bir devletin kuruluş şeklinde ve icraatını tayin eden anayasalardır. Anayasaları tayin edenler ise ilim adamları, fikir adamları ve dinlerdir. Türkiye’de öyle değildir. Türkiye’de yaz-boz tahtası haline getirilen bütün anayasalarda söz sahibi ne ilim adamlarıdır, ne fikir adamları ve ne de dindir, ne de millettir! Ya nedir? İşte gördüğünüz gibi Mustafa Kemal’in sözlerinden ibaret olan Kemalizm’dir! Tarihçiler bunu böyle yazmalıdırlar. Basın bunu halka böyle aksettirmelidir. Esasen bütün çabalara rağmen, Kemalizm ne millete mal olmuştur, ne de gençlik tarafından benimsenmiştir. Taraftarları sadece yüksek rütbeli askerlerdir! Yani Türkiye’de Kemalizm, bugüne kadar kendini koruyabilmiş ise, baskı rejiminin ve silahların gölgesinde korumuştur. Aslında Kemalizm ne bir felsefedir, ne bir doktrin ve ne de herhangi bir sistemdir! İslam Dinini yıkmak için kullanılan bir maskedir, İslam’ın düşmanlarının işine yarayan şeytani bir cerayandır! Şurasını da tam bir cesaretle söylemeliyim ki, bu put artık yıkılmanın eşiğine gelmiştir ve yıkılacaktır! Ayrıca Kemalizm millete hayır getirmemiştir, kan getirmiştir, israf getirmiştir, fuhuş getirmiştir, kardeşi kardeşe düşman etmiş, birbirine kurşun sıkar hale getirmiştir. Zaman zaman askerler bile kurşunlara kurban olup gitmektedir. Bugün hapishanelerde 45 bin civarında genç inim inim inlerken, bunları bu hale getiren Kemalizmdir ve Kemalizme dayanan materyalist bir eğitim sistemidir! Yoksa bazılarının zannettiği gibi, ekonomik hayatın bozukluğu değildir. Çünkü Komünizm aç midelere hitap ederek gelmez, aç gönüllere seslenerek gelir. İşte Kemalizm, gençleri dinden ve imandan uzaklaştırmış, Komünizme zemin hazırlamıştır! Türkiye’de her kötülük, “Kemalizm’den” kaynaklanmaktadır. Dahası da var! Türkiye’de Kemalizm bir din, Mustafa Kemal de bir ilahtır! Evet, maalesef öyle! Türkiye’de Kemalizm, İslam dininin yerine konmak istenmektedir. Kendisi de bir ilah gibi, Türk milletine gösterilmektedir! Bunun içindir ki, din namına ne kadar hürriyet varsa, hepsi yok edilmiştir ve devletin bütün müesseseleri dinin değil, Kemalizm’in emrine verilmiştir. Hatta bugün, Türkiye’de Mason Mustafa Kemal’in ve Kemalizm’in dokunulmazlığı vardır. Yani Mustafa Kemal, masumdur[!] Kemalistler tarafından böyle kabul edilir ve bu noktadan hareketle, kimse onu eleştiremez, kimse onun açıklarını yazamaz, onun hakkında açık oturumlar tertip edilemez, “kemalizm fayda mı getirmiştir, zarar mı getirmiştir?” diye onu üniversite kürsülerine getirip münakaşası yapılamaz, meclisler onun hilafına kanun çıkaramaz, hükümetler onun hilafına icraat yapamaz, partiler onun hilafına ne kurulur, ne de icraat yapabilir, vaizler dahi camilerde onun ilkeleri hilafına vaaz edemezler. Aksi halde kemalizm namına çıkarılan kanunlar onların yakasına yapışır! Türkiye’de Mason Mustafa Kemal putlaştırılmıştır, ilahlaştırılmıştır
ben atatürkü hem seviyorum hemde kendime bir önder kabul ediyorum……….simdi ben size bir soru sorayim bir sürüye kac tane coban lazim olur ?? simdi bana yanit yololayin
AKP Amerika’nın kurduğu bir partidir. http://www.youtube.com/watch?v=qk6k-KoFcw4 Demokrasi amaç değil araç diyen, terörist başına sayın diyen, sehitlerimize kelle diyen, teröre destek sağlayan kişiye kefil olan, çiftçiye ananı da al git diyen, işsize senin çocuğun işsiz kalsın diyen, yahudi cesaret ödülü olan davut boynuzunu alan kişi 2011 seçimleirinde başarılı olan kişidir. Bu da videosudur: http://www.youtube.com/watch?v=jxhSXy-xJBE&feature=related Şu an ki hükümetin sattıkları. bu hükümetten önce hepsi bizlerin de. Başarıya bakın: http://www.youtube.com/watch?v=JAn0E8WhaJE&feature=related Türkiye şeriat ülkesi oluyor http://www.youtube.com/watch?v=HZoshgwvH74&feature=related Tayyip’in gerçek yüzü http://www.youtube.com/watch?v=l2odelA1tKo&feature=related Muharrem İnce Videosu: Hükümetin Saattıkları. 700 den fazla özelliştirme adında yabancılara peşkeş çekilen topraklarımız, işyerlerimizi. http://www.youtube.com/watch?v=0_NLqp4fsW8&feature=related deniz feneri ve hükümet: http://www.youtube.com/watch?v=sWzzuYrNG7M sansürsüz Atatürk: cübbeliyi fazla bilen biri değilim. sansürsüz programında çıktı diye paylaştım. sansürsüz programını paylaştım yani. şimdiden söyliyim. http://www.youtube.com/watch?v=-J4oLcBMyh0&feature=related
Hz.Muhammedi’i seviyor musunuz? olacakmış soru. Bayılıyorum ona ne güzel yazmış öyle vahiy diye yutturmuş sonra beynini öptüğüm ahaha.
Kardeşim Atatürk’ü seviyormusunuz diye sormuş peygamberi niye karıştırıyorsun.Atatürk’ü sevenlerin peygamberle sorunu olmak zorun da mı.Sırf bu yüzden kemalden nefret ediyor insan.Sevmiyorum,hiç sevmedim ve sanırım sevemeyeceğim de.Ülkeyi kurtarmış,iyi reklam yapmış..
Hayir, ama dikkat edersen nefret kusanlarin tamami dinci. Normal Muslumanlar degil bunlar.
Aklın yok mu senin. Bu güne kadar değiştirelemeyen tek kitap hangisi. Bundan öncekiler incil gibi insanlar kendi elleriyle değiştirdiler ve hala da kendi çıkarları doğrultusunda yazmaya, insanları kandırmaya devam etmekteler. Kuran-ı Kerim’i değiştirmeye kimsenin gücü yetmediği için değiştiremiyolar. Bizim affedilmemiz için, 3 gün 3 gece ümmetimi affet diye ağlayan birisi Muhammed aleyhisselam; olmasaydı; yer-gök, cennet-cehennem, ay, güneş, gece-gündüz yaratılmazdı. Onu kabül etmemek cehenneme girmekle aynı şeydir. Az aklını kullanan insan çerçekleri görebilr.
Ben bunları, dini; çıkarları için kullananlara, kul hakkı yiyenlere kanmayan biri olarak söylüyorum. Atatürk’e de bu vatan için yaptıklarından dolayı minnet duyuyorum ve buradaki bazı kişilere; içinde vatan sevgisi bulunmayan bazı kişilere gerçekten acıyorum.
emreye cevap verme o mal.malar konuşamaz uyarıyım hiç bir söylediğinde mantık yok kendiside inanamıyor zaten
sende yazda be göreyim madem kendi yazmış o çağda böyle bilgileri nasıl yazmış senin mantığın nasıl alıyorsa sen o kafanı çöpe at çünkü işe yaramaz herşey çöpe atılır..
Atatürk Hakkinda konusmak iyi veya kötü fikir beyan etmek hakaret etmek kimseye fayda saglamaz. Atatürkü o günkü Türkiyenin sartlarinda degerlendirmek lazim. Gecmisi elestirebiliriz ama gelecege fayda sagliyacaksa. Sevmeyebilirsiniz. Asiri sevebilirsiniz. Birbirimize hakaret etmeden saygi cercevessinde tartisalim. 12 eylülden önce bir ülkücü ile bir devrimci kavga etmeden fikirlerini paylaşsaydi Türkiye bu durumda olmazdi. Kullanilmayalim…
BEN SUNA KIZIYORUM: 1. olarak Düne kadar Atatürkün Heykellerinin üstüne Orak cekicli bayraklari asan Ateist kominist v.s. ler Simdi Atatürkcü.. Buna kiziyorum. Leninler Stalinleri nin getirdikleri fikirler iflas edince Atatürk e sahiplendiler..
2. Olarakda Atatürkü kullanarak Dine saldirmalari. Ateist Koministler, Sabetaycilar, Alevi Kimliği arkasina saklamış ermeniler ve Yahudiler bunlar Atatürkü kullanarak dine saldiriyorlar. Bunlari hazmedemiyorum…
Bunlari tartisalim.
Cumhuriyet`in Osmanlı`dan kopmuş yepyeni bir devlet olduğu söylenir. Atatürk döneminde devletin isminden hukuk düzenine, yazısından ideolojisine kadar değiştirilmedik pek az şey kalmıştır.Ancak inkılap fırtınasında bir tek Osmanlı sembolüne dokunulmadı.O da, İstiklal Marşı`nda çehresini çatmasından tarifsiz kederlere düştüğümüzü her gün haykırdığımız ay yıldızlı al bayrağımızdı.
Peki neden dokunulmadı acaba al bayrağa? Hiç değiştirilmesi gündeme geldi mi? Geldiyse nasıl? Ve Atatürk ay yıldızlı bayrak yerine hangi bayrağı getirmeyi düşünmüştü?
Bu konular öteden beri konuşulur ama yazılı değil de, sözlü kaynaklara dayanırdı. Burada yazılı bir kaynağa dayanarak Atatürk`ün Türk bayrağını değiştirmeyi düşündüğünü fakat bir sebeple vazgeçtiğini göreceğiz.
Kaynak, Atatürk`ün yakınında bulunmuş ve Zübeyde Hanım`la yaptığı görüşmeler sayesinde aile kökenleri konusunda bizi kısmen aydınlatmış bulunan Enver Behnan Şapolyo`dur. Yazının künyesi: `Atatürk ve bayrak`, Türk Kültürü, sayı: 97, Kasım 1970, s. 30-31.
Enver Behnan Şapolyo, Atatürk`ün yaveri Muzaffer Kılıç`la çok samimidir. Devrimlerin hızla sürdüğü günlerden birinde olmalı, Şapolyo sorar, Kılıç da cevaplar:
– Atatürk bayrağımızı değiştirmeyi düşünüyor mu? Sen bir şey duydun mu?
– Gök bayrağı kabul etmeyi düşünüyor!
– Gök bayrak mı?
– Evet! Atalarımızın kullandığı gök renkli bayrağı[n] yeni devletin bayrağı olmasını düşünüyor, fakat daha bir şey yok!
`Gök renkli bayrak`, yani Göktürklerin Cumhurbaşkanlığı forsunda da yer alan mavi zeminli ve ortasında da bozkurt kafası bulunan bayraktır Atatürk`ün kafasındaki Cumhuriyet`in bayrağı…
Merakını yenemeyen Şapolyo, işin peşini bırakmaz. Atatürk`ün Türk bayrağı olarak, gök bayrağı düşünüp düşünmediğini, Cumhurbaşkanı Celal Bayar`a da sorar. Bayar, Muzaffer Kılıç`ın sözlerini doğrulayan bir cevap verir:
– Atatürk, Cumhuriyet`in resmî bayrağını gök bayrak olarak kabul etmeği düşünmüştü, fakat bu hususta hiçbir neşriyat yapılmadığından, bu bayrağı kabul etmediler.
Celal Bayar`ın sağlığında, üstelik de Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi resmî destekli bir kurumun dergisinde çıkan bu yazı üzerinde düşünmeye değer.
Celal Bayar`ın sözlerine göre eğer gök bayrak üzerine yeterli yayın yapılsa ve muhtemelen belgeler tatminkâr bulunsaydı, bugün al bayrağımızın yerinde mavi zemin üzerine kurt kafası bulunan Göktürk bayrağını kullanıyor olacaktık.
Iyi ki bir hayvanin resmini bayragimizda kullanmamisiz. Ne var ki Osmanlilardan yadigar ay hilalimizin gecmisi de pek parlak degil. Ay tanrisini temsil ettigini herhalde biliyorsunuzdur. Guzel dinimizin putperest izlerinden sadece bir tanesi…
Şapolyo de guzel isimmis bu arada. Ailesi Napolyon’a mi ozenmis?
Atatürk´e neden minnettardir ki Israil Halki ?
Yok heykel 2007 de Arkadas dernegi tarafindan yapilmis diye laga luga ya gerek yok onu bizde biliyoruz ama gözden kaçan sey heykelde ki yazi ne yaziyor ? http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/d3/Mustafa_Kemal_Ataturk_Memorial_in_Yehud%2C_Israel.jpg
“İsrail Halkı sana ebediyyen minnettardır” YAZIYOR neden acaba ?!?..ISRAIL HALKI NEDEN EBEDIYYEN MINNETTAR OLUYOR MUSTAFA KEMAL’E ?
Muhahahaha! Ben bunu daha DUN duzelttim kus beyinli!
Madem bir kulagindan girip oburunden cikmis, hatirlatmada bulunayim. Verdigin link su sayfadan alinmistir: http://tr.wikipedia.org/wiki/Arkada%C5%9F_Derne%C4%9Fi
Bakin ne demisler:
“Arkadaş Derneği, İsrail, Yehud’da 2003 yılında Eyal Peretz tarafından kuruldu. Derneğin ana amacı Türk Yahudi Mirasını korumak ve geliştirmek ve Arkadaş Derneği’nin İsrailli ve Türk insanları arasında arkadaşlığı ve hoşgörüyü geliştirmesine ek olarak Türk Yahudi Kültür Merkezinde daha fazla bilgiyi toplamaktır. 2005 yılında Arkadaş Derneği’nde, Türk-Yahudi Kültür Merkezi kuruldu.
Arkadaş Derneğinin bahçesinde bulunan Atatürk Anıtı, 2 Kasım 2007’de Türkiye Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan’ın da katıldığı törenle açıldı. Bu anıt aynı zamanda İsrail’deki ilk Atatürk anıtıdır.”
Demek ki neymis? AKP hukumetinin yonetimde oldugu bir yilda kurulan bu Atatürk anıtı, arkadasligimizi gelistirmek icin dikilmis.
Yahudiler neden minnettarlar acaba? Cumhuriyet doneminde sakin onlari Nazilerden kurtarmis olmayalim?! Ataturk ile Einstein arasindaki yazismalara oku da catla, papagan:
http://www.cankaya.edu.tr/duyuru/einstein_en.php
Siz sakirtler de sazan gibi her seye atliyorsunuz masaallah!
Eyvallah sagol ,bilmedigimi ögrenmis oldum sizler gibi çatlamam bilakis teşekkür ederim..
Rica ederim. Bu kadar duzeltmeden sonra herhalde birilerinin seni yaniltmaya calistigini sezmeye basladigini unumuyorum.
Bence Internet’e ara verip biraz kitap okumaya bak; daha saglikli bilgi edinirsin. Yazarlarina da dikkat et; egitim sahibi insanlar olsun, kim idugu belirsiz sozde arastirmacilar degil.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti topraklarini; ABD, Ingiltere ve Fransa ile 1920 ve 1921 yillarinda imzaladigi MANDA ANTLASMALARI ile bölüstürmüs, bunun karsiliginda kurulan T.C. Devletinin Cumhurbaskanligina getirilmis, bunun üzerine bu ülkeler askerlerini T.C.Devletinin topraklarindan cekmislerdir.
Bu antlasmalarda 2 madde, en önemli maddedir.
Bunlar:
1. ………….. Bölgesinin ….sınırları icerisindeki yer altı ve yerüstü zenginlikleri(resurce) ……. Devletine aittir.
2. Bu devletin, yukarda belirtilen haklarını korumak ve kollamak T.C. Devletinin vazifesidir.
ABD, Ingiltere ve Fransa ile imzalanilmis olan tüm Manda Anlasmalari Versay Anlasmasi ile ABD nin eline gecmistir. Yani ingiltere ve Fransa T.C. Devletiyle olan MANDA HAKLARINI, ABD ye devretmislerdir.
Bu demek oluyor ki, T.C.Devleti nin ic anadolu bölgesi haricindeki tüm topraklarinin yeralti ve yerüstü zenginliklerinin hepsi ABD ye ait olup, ABD bu hakkini koruyup, kollamak T.C.Devletinin vazifesidir.
iste TÜRKIYE YER ALTI KAYNAKLARINI CIKARSA BILE SAHIBI AMERIKADIR,SATAN MUSTAFA KEMALDIR
çok uzun oldugu için devamini su linkden okursunuz
http://www.fikir7.com/haber/581/turkiye%EF%BF%BDnin-petrol-savaslari-ve-ataturk.html
Amanin ne guzel bir masal bu! Abilerimiz bos durmayip senaryo ustune senaryo uretiyorlar. Yakinda Kurtlar Vadisinde cikar inseloah.
Senin “Manda Antlasmasi” dedigine biz Turkce’de SEVR Antlasmasi diyoruz (10 Agustos 1920). Hani, Kurtulus Savasina sebep olan ve Ataturk’un zafere ulasmasindan sonra Lozan Antlasmasina yerini birakan sey…
Butun kus beyinlilere duyrulur: her okudugunuza inanmayacaksiniz bu papagan gibi. Su alintiladigi Web sitesine bir bakin; sanki bir ilk okul ogrencisi hazirlamis.
Bir başka belge ise gerçekten şaşırtıcı. 14 Kasım 1918 günü, bir gün önce İstanbul’a gelip Pera Palas’ta ikamete başlamış olan Mustafa Kemal Paşa, İngilizlerin Daily Mail Gazetesi’nin muhabiri G. Ward Price’ı aracı yaparak General Harrington’la görüşmek ister. Price, Pera Palas’ta yaptığı görüşmeyi hatıralarında şöyle aktarıyor: “Mustafa Kemal, yapmak istediği bir teklif için Britanya resmi makamlarıyla nasıl temas edeceğini” bildirmemi rica etti. “Bu harpte yanlış cephede savaştık, dedi, eski dostumuz Britanyalılarla asla kavga etmek istemezdik… Biliyoruz, partiyi kaybettik… Anadolu’nun Müttefik Devletler tarafından işgal edileceğini tamamen biliyordum… Bu topraklar üzerindeki bir Britanya idaresinden o kadar hoşnutsuzluk gösterilmemesi gerektir.”
Kim kahraman, kim hain?
Anadolu’da İngiliz idaresinden o kadar da rahatsızlık duyulmaması gerektiğini söyledikten sonra Mustafa Kemal, bu topraklar üzerindeki İngiliz idaresinde bir vali olarak çalışmaya hazır olduğunu gazeteci aracılığıyla işgalci yetkililere şöyle iletecektir: “Eğer İngilizler Anadolu için sorumluluk kabul edecek olurlarsa Britanya idaresinde bulunan tecrübeli Türk valileri ile işbirliği halinde çalışmak ihtiyacını duyacaklardır. Böyle bir selahiyet dâhilinde hizmetlerimi arzedebileceğim münasip bir yerin mevcut olup olmayacağını bilmek isterim…”(5) Türk Tarih Kurumu’nun çevirtip bastığı bir kitaptan alındı bu çarpıcı sözler.
(Çok Özel Yazışmalar) adlı kitabından (1957, sayfa 104) aktaran Gotthard Jaeschke, Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri, Çeviren: Cemal Köprülü, Ankara 1991, Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 98.
Aatürk kisirdi ve kadinlarla cinsel iliskide bulunmasi imkansizdi.Falih Rifki Atay´dan belgeli.
Falih rıfkı.Atay 1958. çankaya: atatürk devri hatıraları. birinci cilt. dünya yayınları. 3.
Ataturk kadinlara duskun muydu degil miydi bir karar verin artik millet. Iftiralariniz biraz daha tutarli olsun 😉
Ayrica cumlenin basini aktarmayi yine “sehven” unutmussun:
“Atatürk 26 Aralik 1917 den beri hastaydi, kisirdi ve kadinlarla cinsel iliskide bulunmasi imkansizdi …”
Bunu nereden mi biliyorum? Cunku kesip yapistirdigin kaynaklarda aynen senin gibi Ataturk’un “t”si eksip. Imla hatalarini tekrarlama bari, kus beyinli!
Hehehehe
Benim bildigim papaganlar ancak gak guk diyor. Bu papagan kufur etmeyi de ogrenmis hehehe
Cemal Granda isimli bu hizmetçi, kendi hatırasında: isminin Cemaleddin olduğunu söylediğinde M. Kemal’in müthiş şekilde öfkelendiğini şöyle anlatıyor : Atatürk, “Bu Cemaleddin ismini kim koydu sana ?” diye sordu. Artık adam akilli korkmağa başlamiştim. “Babam” diye cevap verdim. “Öyle ise baban ne adammış senin?” diye sertçe çıkıştı. Bunun üzerine, “Ben babamı tanımıyorum!” deyince yüzü daha da sertleşti. -Babamı tanimıyorum ne demek? Sen babasız mı doğdun? Baban yok mu senin? -Ben dokuz aylıkken babam ölmüş! Atatürk üzüldüğümü yüzümden okumuş olacak ki, birden sesini yumuşattı,”Ananı tanıyorsun ya yeter!” dedi. Ve biraz durduktan sonra ekledi: “Ben de babamı tanımıyorum ya!”
Kaynak: (Atatürk’ün Istanbul’daki Hayatı, Niyazi Ahmed Banoğlu, c. 2, sf. 387)
Bize bu Cemal Granda’ya biraz tanitsana. Nasil bir isim bu, nereliymis?
Mustafa kemal’e neden minnettar Israil Halki ?
Bilen laik kemalistler cevabini biliyorlar mi aceba ?
Bu kus harbi salak. Verdigin linki incelesen sunu bulursun: http://tr.wikipedia.org/wiki/Arkadas_derne%C4%9Fi
“Derneğin ana amacı Türk Yahudi Mirasını korumak ve geliştirmek ve Arkadaş Derneği’nin İsrailli ve Türk insanları arasında arkadaşlığı ve hoşgörüyü geliştirmesine ek olarak Türk Yahudi Kültür Merkezinde daha fazla bilgiyi toplamaktır”
Otmeye devam, pagapan 😉
Arkadaş Derneğinin bahçesinde bulunan Atatürk Anıtı, 2 Kasım 2007’de Türkiye Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan’ın da katıldığı törenle açıldı. Bu anıt aynı zamanda İsrail’deki ilk Atatürk anıtıdır.